,

Yazmaya gerek yok!

 

M. Kemal AYÇİÇEK – 25 Haziran 2018

 

Bir büyük seçimi geride bıraktık.

 

Seçim öncesi konuşulanları oy kullanan her vatandaş iyi biliyor!

 

Seçim sonrasını da zaten yine her vatandaş çok yakından daha da iyi biliyor!

 

Bizim bir şey anlatmamıza veya bir şey yazmamıza gerek yok!

 

Millet görüyor, izliyor!

 

Kalkıp şimdi ben ne yazsam ne yazar?

 

Onun için bir şey yazmaya gerek yok, millet zaten görüyor!

 

Devir, eski devir değil ki vatandaşın bilmediği bir şeyi köşe yazarı olarak onlara aktaralım da bilgilensin, hani varsa bir seçim de usulsüzlük ya da halkın bilmesi gereken ama saklandığı varsayılan bir şey yazalım halk aydınlansın ama yok artık halk, her şeyi adım adım izliyor ve “canlı yayın” yapıyor telefonlarından..

 

Gazeteci, köşe yazarı ne yazması gerekirdi, olayın perde arkasında neler olurdu onları ama millet, eline telefonu almış ne arka planı habire ön planda izlediği her kimse pat diye canlı yayın yapıyor bunun nesini kalkıp sen köşe yazarı olarak yazacaksın ki?

 

Şu dijital devrim, yani şu akıllı telefonlar yok mu tüm gazetecilerin hesabını altüst etti açıkçası. Oysa gazeteciler, ne güzel yazılar yazacaktı da şu kahrolası cep telefonları olmasaydı ahh ah!

 

Eeee köşe de vermişler gazeteciye, oturup bu adam ne yazacak şimdi?!

 

Bir şey yazamaz çünkü onun yazmaya alıştığı yıllar çok gerilerde kaldı ve artık millet, kendi cep telefonu ile zaten nerde ne olup bitiyor kendisi canlı yayın yapıp vatandaşa her şeyi aktarıyor! Zalımlar!

 

Ya şimdi naapsın gazeteci, yazar, napsın söyler misiniz bana? Hangi yazıyı hangi kurgu ile hangi konu başlığı ile yazsın ki yazdığı medya reyting yapsın söyleyin Allah aşkına yazdığı bir yazı reyting alır mı? Almaz, o halde napacak o gazeteci ya da yazar, yazamayacak!

 

İşte Türkiye, yazı yazan tiplere yazı yazdırmayacak kadar ileri gitti. Kalktı Millet, bir seçim de sistem değiştirdi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı da Türkiye’nin ilk başkanı seçtiler, her şey oldu, bitti. Gazeteci ve yazara da artık eskilerdeki destan tarzı hikayeler yazma işi kaldı, o da ne kadar reyting alır hak getire!

 

Tüm o nedenlerle ben de gazeteci ve yazarlardan bir tip olaraktan artık ne yazacağım bilemediğim için aha da bu itirafnameyi yazma gereği duydum, halk almış kalemi elimizden kendi yazıp kendi söylüyor.

 

 Devir değişmiş eskisi gibi değil ki biz de şöyle güzel süslü yazılar yazıp, yazdıklarımızı okutalım derdine düşelim hayır düşsen ne yazar ki adamlar her şeyi canlı yayınla kendileri izliyor artık, o nedenle artık millet görüyorsa bir yazı yazmanın da çok mantıklı bir yanı kalmıyor.

 

Yazsan ne olur yazmasan ne olur, şimdi canlı yayın yapmak için bir yığın tv kanalı zaten sırada bekliyor bunlardan da bir dram çıkmıyor, çıkmayınca da bir yazı konusu olmuyor ne yazacaksın? Yazmıyorum ben de her şey ortada ve sizler de görüyorsunuz? Öyle değil mi?

 

Ben yazacam Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran 2018 seçimlerinin galibi oldu diye sizler de bana “yandaş” yalaka” tukaka” yok bilmem ne diyeceksiniz, ben o kadar salak mıyım? Yazmıyorum. Bitti. Kalın sağlıcakla.

 

YORUM EKLE